Faruk Günindi (sadehayat.com)
Modern bilim hızla ilerliyor. Birçok yeni tedavi denemeleri yapılıyor ancak sürekli olarak yeni ve daha kuvvetli hastalıklarla karşılaşıyoruz. Dünyanın birçok yerinde bütün bunlara karşılık eskiye, denenmiş, tecrübe edilmiş ve insanların yüzyıllardır yapageldikleri doğal tedavi yöntemlerine bir yöneliş var. Bunlardan bir de hacamat.
Teknoloji çağında yaşıyoruz. Çağdaş insan artık kendi eliyle değil teknolojinin eliyle yiyor, içiyor ve tedavi oluyor. Prestijli tıp dergilerinde yeni tedaviler hakkındaki makaleleri okuyan insanların sayısı oldukça az fakat bütün bunları kullananların sayısı oldukça fazla. Çoğu zaman henüz bir sonuca ulaşmamış yan etkileri yüksek ilaçlar ve tedaviler kullanılıyor. Gitgide hasta olan insanlık bu yeni ve yorucu koşuşturmadan sıkılmışa benziyor.
Özellikle batı ülkelerinde yaşayan insanlar daha doğal ve anlaması daha kolay tedavilere ilgi gösteriyor. Bu yöneliş de gelişmekte olan ülkelerin gündemlerini etkiliyor. Ayurveda, Çin Tıbbı ve hatta şifa için Yoga ve Reiki artık bizim ülkemizde de insanların sık sık duydukları uygulamalar.
Doğu Tıbbı – Batı Tıbbı
Doğuda birçok tıp geleneği mevcut. Bunların çoğu çok eski bilgilere dayanıyor. Hint tanrısı Brahma’nın sözlerine dayanan Ayurveda, Taoist felsefeden gelen Geleneksel Çin Tıbbı bunlardan önde gelenleri. Peki ya bizim olanlar: Anadolu Halk Hekimliği, İslam Tıbbı, Tıbb-ı Nebevi. Acaba bizim tıp geleneklerimiz dünyada popüler olan tıp gelenekleri kadar değerli değil mi?
Gittikçe popüler olan ve değişik inançlardan doğan doğu tıbbının karşısında İslam tıbbı ve Tıbb-ı Nebevi muazzam yararlara sahip bir tedavi şekline sahip: Hacamat.
Hacamat nedir?
Kupa terapisi veya kan almak olarak da bilinir. Hastalıktan kurtulma veya sağlığı koruma amacıyla belirli bölgelerden kan alma işlemine hacamat denir. Arapça ’emmek’ anlamına gelen ‘el hacm’ kökünden gelir.
Birçok geleneksel doğu tıbbında bulunan kupa terapileriyle benzerlikler içerse de ayrıntılarda farklılıklar vardır. Özel zamanlarda yapılması ve vücudun sağlığı arttıran, temizleyici ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiren özel yerlerine uygulanması gibi sebeplerden ayrı bir tedavi yöntemi olarak kabul edilir.
Hacamatın Kısa Tarihi
Hacamat tedavisi binlerce yıldır Çin’de kullanılan kupa terapisi yöntemiyle ortak prensiplere sahiptir. Önceleri bu işlemler için hayvan boynuzları kullanılırdı. Hacamat terapisti boynuzdan havayı çekerek bir vakum oluştururdu. Bu yöntem dışında bambu, seramik ve cam kupalar da kulanılmıştır.
Hacamat sistemli olarak ilk kez Eski Mısır’da kullanılmıştır. ‘Yabancı maddeyi vücuttan uzaklaştırmak’ için hacamat yoluyla kan alma tasvirlerine ait belgeler bulunmaktadır. Bilinen en eski tıp metni olan (M.Ö. 1550) Eski Mısır’a ait Eber Papirüslerinde bile hacamata rastlamak mümkündür. Modern tıbbın babası Hipokrat (M.Ö. 460 -377) hacamatın uygulanmasından ayrıntılı olarak bahseder. Yunan tıbbının büyük hekimi Galen (M.S. 131 – 210) hacamat hakkında birçok yazıya sahiptir. Hacamat Moğol tıbbında 2500 yıllık bir geçmişe sahiptir. Attika kralı yunanlı Kekrops hacamatı Mısırlılardan Roma’ya taşımıştır.
Berberler ve Hacamat
14. yüzyılda Fransa’da hacamatı berberler yapardı. Hatta bu berberler çağdaş cerrahinin başladığı yerlerdir. Batıda berber dükkanları önünde görmeye alıştığımız kırmızı ve beyaz (bazen mavi) şeritli sütunları herkes bilir. Berberler kişiden kan aldıktan sonra temizlemek için bir bandaj kullanırlardı. Sonra bunarı yıkayıp berber dükkanın önündeki direklere kuruması için asarlardı. Islak bandajlar uçuşarak bu sütunlara dolaşıyordu.
Çıkan görüntü ise bildiğimiz berber sütunları.Bu sütunların tepesindeki toplar da bir başka kan alma yöntemi olan sülük tedavisinden (hirudoterapi) sonra kanın toplandığı kaselerin ta kendisidir.
1512’de Britanya parlementosu, tecrübesiz berberlerin hacamata devam etmelerini ve yanlış uygulamaları engellemek için Oxford ve Cambridge Üniversitelerinden mezun olan Hacamat terapistlerinin uygulamasını düzenleyen bir karar çıkarmıştır.
Avrupa ve Amerika’da Hacamat
18. ve 19. yüzyılda hacamat batıda da oldukça yaygındı. 1860’a kadar Avrupalı ve Amerikalı doktorların birçok hastalığın tedavisin hacamata başvurduğu görülmektedir. 18. ve 19. yüzyıllarda İngiliz halkı ilkbahar ve sonbahar aylarında hastanelere hacamat olmak için gidiyorlardı.
1827’de Paris’te yaşayan Edinburg’lu Doktor Martin hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerde striknin (kargabüken özü) ve arsenik zehirlenmelerinde ölümleri engelleyebildiğini keşfetmiştir.
20. Yüzyılda Batıda Hacamat
Heinrich Stern gibi doktorlar 1915’te Avrupa’da hacamatı savunuyorlardı. Londra’da halen hizmet vermekte olan Royal Free ve Royal Mashden Hastanelerinin kurucusu cerrah William Mashden 1830’a kadar Royal Free Hastanesinde hacamat terapisti çalıştırıyordu.
Ülkemizde ve diğer tüm islam ülkelerinde Batı tıbbının hakim olmasına kadar yaygınca kullanılan hacamat terapisi günümüzde de birçok kişi tarafından rağbet görmektedir.
Devam edecek…
Gelecek yazıda:
– Hacamatın Dinî Temelleri
– Hacamatın Temel Faydaları
Kaynaklar:
Gerçek Tıp – Dr. Aidin Salih
Hijama Therapy Coursebook – Natural Health Nature’s Finest
Cupping the Great Missing Therapy – Dr. Sahbaa M. Bondok
Ben de yıllardır hacamat yaptıran biriyim. Sağlığa faydası anlatamayacağım kadar çok. Peygamber efendimiz (S.A.V) in de hayatında uyguladığı ve ümmetine de uygulamasını tavsiye ettiği bir şeyin geri kafalılık veya koca karı ilacı adı altında çirkin ithamlarla insanlarımıza unutturulması ne kadar elem verici bir şey. Bir anket yapılsa ”HACAMAT NEDİR” diye. Bilenlerin sayısı o kadar az ki…
merhaba ben bu işi eğitimli ve sertifikalı kişileri çalıştırmak kaydı ile ticari olarak düşünebilirmiyim,ülkemiz kanunlarının buna müsadesi ne ölçüde bunu merak ettim
saygılarımla Fatih POLAT gsm: 0554 959 0050