Çeviri: Merve Çelik (sadehayat.com)
- Rekombinant Bovin Büyüme Hormonu(rBGH): Bu hormon daha fazla süt üretmesi için ineğe enjekte ediliyor. rGBH ineğin DNA’sıyla E.Coli birleştirilerek elde ediliyor ve hayvanların memesine aşılanarak kullanılıyor. Bu uygulama hayvanlarda ileri derecede sakatlıklara ve antibiyotiğe karşı dirençli mikroplara yol açabiliyor. Son birkaç yıldır, çiftçiler sütlerini ‘rGBH Yok’şeklinde etiketliyorlardı. Ancak bu etiketleme işlemi yasal sürece takılmış durumda çünkü ‘Monsanto’ çiftçilere dava açtı. Davadan beri sütlere ‘rGBH yok’ etiketlemesi artık yapılamıyor!
- Etteki Zehirli İlaçlar: Gıda Denetleme Kurumu’ndaki Et Denetleme Birimi fabrika üretimi etlerin içinde zehirli ilaç kalıntıları tespit etti. Bakteri ve parazitler pişirilmeyle yok olabiliyor ama ilaç ve ağır metal kalıntıları daima tehlike arz ediyor.
- Antibiyotikler: Antibiyotikten bahsetmişken, mevcut antibiyotiklerin yüzde 70’i çiftlik hayvanlarına enjekte ediliyor. Biz de bu hayvanların etini yiyerek antibiyotikleri vücudumuza alıyoruz. Buna ek olarak aşırı kullandığımız antibiyotikleri eklersek sonuç, daha fazla antibiyotik direnci ve MRSA (Metisilin Dirençli S.aureus) gibi antibiyotiğe direnç gösteren bakteriler!
- Aşırı Büyütmeyi Destekleyen Faktörler: Avrupa Birliği antibiyotiğe ve büyümeyi aşırı hızlandıran maddeleri çiftlik hayvanlarında kullanmaya izin vermiyor fakat ABD Tarım Bakanlığı bu maddelerin kullanımına izin var. Hatta tavuklara daha hızlı büyümeleri için arsenik bile veriliyor.
- Klonlanmış Etler: FDA ve ABD Ulusal Tarım Bakanlığı, klonlanmış hayvanla normalinin arasında bir fark olmadığını iddia ediyor, GDO ve rGBH gibi bandrol konulmasına gerek duyulmuyor! Bu tür etlerin ise insan sağlığına ne gibi zararlar vereceği şimdilik meçhul.
Kaynak: http://www.naturalnews.com/036019_food_industry_secrets_rBGH.html