Sadehayat.com
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yapılacak yeni düzenlemeler ile organ bağışında aile izninin kaldırılacağını açıkladı. Buna göre organlarını bağışlamak istediğini beyan eden kişilerden organ alınırken aile izni aranmayacak.
Organ bağışı çağımızda hala çok konuşulan meselelerden biri. Öyle hassas bir mesele ki bazı durumlarda organları bağışlamak iyi bir insan olmanın gerekliliği gibi düşünülebiliyor. Hatta Diyanet İşleri Başkanlığı gibi din otoritelerinin “organ bağışı candan cana en büyük sadakadır” şeklindeki açıklamaları iyi bir Müslüman olarak organ bağışında bulunmanın zorunlu olduğuna inandırıyor.
Peki bir Müslümanın organ bağışında bulunmak istememe hakkı var mıdır?
Bugün organ bağışı hakkında dünyada bilimsel çevrelerin “destek” görüşleri kadar, organ bağışına karşı olan münferit hareketler de bulunmakta. Yani, zannettiğimiz gibi dünyanın hiçbir yerinde insanlar akın akın organ bağışında bulunmuyor. Ölüm sonrasının ne kadar ciddi bir mesele olduğu düşünüldüğünde, bu tavır çok da yadırganmasa gerek.
Şüphesiz organ bağışı kişinin kendi isteğiyle gerçekleşen bir seçim olmalıdır. Bunun yanı sıra “inançları gereği” organ bağışında bulunmayı red eden kişilere “bencil” göndermesi yapılamaz. Veya organ bağışında bulunmak istemediğini belirtmediği için kimsenin vücudu devlet malı sayılamaz (Wales’te organ bağışında bulunmak istemediğinize dair bir beyanınız yoksa, organlarınız alınabiliyor.)
Organ Bağışına Karşıt Görüşler
– 1 insanın ölümü ile 8 kişi hayat bulabiliyor. Peki daha fazla tıbbi desteğe ihtiyaç duyacak insan sayısının artması, ölenden fazla yaşayan olması tabiatın düzenini nasıl etkileyecek? Sadece yaşamı uzatmak, kaliteli bir yaşam anlamına gelmiyor.
– Beyin ölümünün gerçekleşmesi gerçekten ölü olduğunuz anlamına mı geliyor? Organlarınızın alınıp başka birine verilebilmesi için aslında hala bir parça yaşıyor olmanız gerekiyor. Bazı vakalarda ölü zannedilen ve organları alınmak üzereyken uyanan insanlardan bahsediliyor.
Ne Yapmalıyız?
– Tıbbi Vasiyet hazırlama: Bir hastalık veya kaza sonucu karar verme yeterliliğinizi kaybettikten sonra kendinize nelerin yapılmasını istediğinizi ya da istemediğinizi belirten yazılı ve hatta tanıklı dilek bildirisi hazırlayabilir, noter imzası ile tasdik ettirebilirsiniz. Hasta hakları kanununa göre; “Hastanın bilincini yitirdiği zamanda tıbben ne yapılması gerektiğini belirten tıbbi vasiyet bırakmaya hakkı vardır. Hasta kayıtlarına bu yazılmalıdır.” Tıbbi vasiyet birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da kullanılmaktadır. Vasiyetinizde canlandırma, yaşam destek tedavileri veya yapay beslenmeyi kabul etmediğinizi; organ bağışında bulunmayacağınızı ve vücut bütünlüğünüzü korumak istediğinizi belirtebilirsiniz.
– Tıbbi Dövme veya Bilezikler: Ölüm sonrası dilekleri belirtmek için kullanılan bir diğer uygulama ise tıbbi dövme ya da bilezikler. Buna göre kişiler kendilerine uygulanmasını istemedikleri tedavileri vücutlarına dövme olarak yazdırıyor veya bilezik olarak üzerlerinde taşıyorlar. Örneğin Amerika’da bir doktor, kalbinin durması halinde yeniden canlandırma istemediğine ilişkin dileğini göğsünün üzerine “NO CPR – Canlandırma Uygulama!” dövmesi yaptırarak kayıt altına aldı. Bu uygulamanın tıbbi vasiyetten farkı, en acil durumlarda dahi herhangi bir sağlık çalışanının tıbbi uygulamalar hakkında dileklerinize ulaşabilecek olması.
İnançlarda Organ Bağışının Durumu
Dini otoritelerin organ bağışını teşvik etmesine rağmen halk nazarında organ bağışı bedenin bütünlüğünü bozarak, ölüm sonrası hayatta ruhu derin acılara sokmak olarak kabul ediliyor.
Hristiyanlar vücudun ruhun gardiyanı olduğuna inanıyorlar. Yahudiler organları alınmış bir kişinin inanca uygun gömülemeyeceğini savunuyorlar. Müslümanlar ise öncelikle bedenin bir emanet olduğunu, emanet üzerinden bağışta bulunmanın mümkün olmayacağına inanıyorlar.
Gerçek Tıp Kitabının yazarı Aidin Salih Organ Nakli hakkında şunları söylüyor:
“Yaşayan bir kimseden organ talep etmek haksızlık, savunmasız bir ölüden organı sökmek ise zulümdür. Peygamber Efendimiz (sav) ‘Ölünün kemiğinin kırılması, yaşarken kırılması gibidir ve her ikisi de günahtır’ buyurmuş ve ölülerin beden bütünlüğünün korunması gerektiğini ifade etmiştir. Bizim inancımıza göre ölünün hisleri, canlıya göre 70 kat fazladır. Bu nedenle dinimiz, ölüler yıkanırken dahi vücutlarına soğuk su değdirmemeyi emretmiştir. Allah Cenabı Hak nakledilen organın vücut tarafından red edilmesi sistemini yaratarak aslında bize en güzel cevabı vermiştir.Ölüm sonrası hayatta bizleri nelerin beklediğini bilmiyoruz, öğrendiğimizde de iş işten geçmiş olabilir.”
Kaynaklar:
1. http://www.hurriyet.com.tr/saglik/25055746.asp
2. http://www.ttb.org.tr/kadinhekim/index.php?option=com_content&task=view&id=61&Itemid=2
3. http://www.e-akademi.org/makaleler/imamoglu.makale.pdf
4. http://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc062/kanuntbmmc062/kanuntbmmc06202238.pdf
5. http://thetransplantnetwork.com/faq/questions-about-donation/religious-views-on-organ-donation/
6. http://www.dailymail.co.uk/news/article-2107378/Medical-tattoos-offer-important-health-information.html
7. http://gizmodo.com/5892470/the-dark-side-of-being-an-organ-donor
8. http://www.telegraph.co.uk/health/healthnews/10154686/Opt-out-organ-donation-will-treat-bodies-like-clapped-out-cars.html
9. http://www.freerepublic.com/focus/bloggers/2882982/posts
10. http://abcnews.go.com/Health/patient-wakes-doctors-remove-organs/story?id=19609438
11. http://www.christian.org.uk/news/us-patient-wakes-up-just-before-organs-harvested/
12. http://www.medicalnewstoday.com/articles/263170.php
13. http://www.muhalifhaber.com/haber/guncel/babanin-penisi-oglunu-takilirsa-cinsel-iliski-kime-yazilacak/864.html
14. http://www.hakikat.com/dergi/134/organnakli134.html